Metinlerin toplumla buluştuktan sonra anlaşılmasının farklılaşabileceğine, 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nde de misal bir sürecin …
Metinlerin toplumla buluştuktan sonra anlaşılmasının farklılaşabileceğine, 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nde de misal bir sürecin yaşandığına işaret eden Selçuk, “Bir taraf bu metni şiddetle mücadelede yegane araç olarak görürken bir taraf da bunun toplumsal dokuda birtakım değişimlere sebep olduğunu söyleyebiliyor. Hasebiyle gelinen noktada bu, toplumsal ayrışmaya sebep olmuş bir metin” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Selçuk, İstanbul Sözleşmesi’nin feshiyle birlikte, “Türkiye’de kadın hakları, kadına yönelik şiddetle mücadele kazanımlarının kaybedileceği” eleştirilerine yönelik ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Kadın haklarının korunması, kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında mutlaka bir geri gidiş söz konusu olmayacak. Buradan bir ödün verilmeyecek, sapma olmayacak. Bu bahiste duruşumuz çok net. Bu, toplumsal ayrışmaya sebep olan bir metne dair gösterilen irade. Bunu ilkelerimiz ve hedeflerimiz noktasında ‘geri gidiş’ olarak yorumlamak çok yanlış.”